İzge Günal
Modern Türkiye’nin doğuşu
Ön not: Ülke büyük depremi yaşarken başka bir konuda yazmak, hatta sadece yazmak bile çok zor. Bu yazıyı daha önceden hazırlamıştım ama yine de gönderip göndermemeyi çok düşündüm. Sonunda gördüğünüz gibi yolladım, küçük değişikliklerle, kararsız bir biçimde…
Türk Tarih Kurumu kitapları
Sonuçta, başlangıçta söylediğimi yineleyeceğim: tüm dil sıkıntılarına karşın TTK çok iyi kitap/belge basıyor. Önerim, kesinlikle kitap listesine bakın. Eminim ilginizi çekecek bir şeyler bulacaksınız. Fiyatlarına da dikkat, daha uygununu bulmak çok zor.
Okumanın anlamı
Neden bu kütüphane var? Okumak ne işe yarar? Nereye kadar?.. Bence tüm bu soruların, dolayısıyla konuyla ilgili kitapların, tek amacı bibliyofilin kendisini anlamlandırma çabasıdır.
İbni Haldun ve Mukaddime
Bence bu yazının iki sonucu olmalı; ilki, İbni Haldun’u Marks’a benzetmeye çok uğraşmamak gerekir. İkincisi, İbni Haldun asla gericilere bırakılamayacak ölçüde ileriyi temsil eden bir bilim insanıdır.
Kadın edebiyatı konusu
Eğer herhangi bir grubu ayırıcı özellikleriyle tanımlayabiliyorsak, o grubun ürettiği yazın ürünleri de bu ayrımla tanınabilir; örneğin işçi sınıfı edebiyatı, Türk edebiyatı, Afrika edebiyatı gibi. Elbette üretilenin, grubun ayırıcı özelliğini gösterebilmesi ön koşuldur.
Lanetin sonu
Dolukhanov’u okuyunca milliyetçiliğin ve etnik ayrımcılığın, basit iklim koşullarından doğan bir anlamsızlık olduğunu görüyor insan.
Klasikleri basan bir banka
Başka ülkelerde bankalar yayıncılık yapar mı, bilmiyorum ama Türkiye de İş Bankasının yanı sıra başta Yapı Kredi olmak üzere birçok bankanın bu işe girdiğini biliyoruz. İlginçtir, TİBKY yıllar önce bu konuyla ilgili bir kitap basmıştı: Kültürel Etkinlikler ve Büyük Kuruluşlar. İş Bankasının 1981 yılında, aynı başlıkla açtığı yarışmada ilk üç sırayı alan eserler bir arada basılmış.
Yine Köy Enstitüsü kitapları
Elbette gericiliğin bu denli yükseldiği dönemde Cumhuriyet aydınlanmasının en önemli eserlerinden olan KE’ni unutmamakta yarar var; gayret edildiğinde bir şeylerin olabileceğini gösteriyor çünkü.
Üniversite yayıncılığı
Üniversitede ders kitabı olmaz, olmamalı; yani üniversitede öğrenciye “şu kitaptan sorumlusun” denemez, öğrenci ancak konudan sorumlu olabilir, kitaptan değil. Demek istediğim, üniversite yayınevleri “ders kitabı” değil ama “kaynak kitap” basabilir. Aksi yapılıyorsa orası üniversite değil, devasa bir orta öğretim kurumu olmaktan öteye gidemez. Yayınevi de ona göredir.